Hafta sonları gidecek(katılabileceğimiz, yeterli sayıda) toplumsal faaliyet aalnı bulamıyor, kısıtlı seçenekler arasında gidip geliyoruz. Bu 750 bin kişilik nüfusa sahip bir kent için kabul edilebilecek bir durum değildir. Merhum Büyük Mimar Cengiz Bektaş bir keresinde “Geçmişte Almanya’da bir yerleşim nüfusu 100 bini geçtiğinde hemen senfoni orkestrası kurarlar idi” demişti.
Kitapçılar çarşısına,
İyi koşulları olan spor karşılaşmalarına,
Düzenli gösterisi olan tiyatrolara,
Sanat galeri yahut sergilerine -müzelerine,
En önemlisi konserlere,
Makul fiyatlar çerçevesinde sıklıkla, düzenli olarak gitmek, keyif almak, düşünce derinliğini arttırmak, kentli olmanın gerekliliklerindendir. Oysa kentimizde,bu ortamları sağlayacak girişimler eksiktir. Sanat ve kültür etkinlikleri açısından Ülkemizde örnek nerede derseniz, Eskişehir doğru bir adres olacaktır.iii … yazık! Goethe’ nin sözünü anımsayınız; “İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir ki Tanrının içine koyduğu iyi insan ortaya çıksın “ Balkan savaşında Bulgar çetelerine yenildik, neden kayıp yaşandığını Atatürk’ e sorduklarında “Çünkü orada Opera var” demiştir…. Anlayana çok derin bir yanıt…
Nöroloji Uzmanlarının anlatımına göre beyinde müzik alanı ile matematik alanı komşudur. Birini besler ve büyütürseniz diğeri de gelişiyor; ne kadar etkili ve yararlı değil mi?.. Pamukkale Filarmoni Derneği ve Orkestrası yukarıda özetlenen yoksunluklara karşı düşündüğümüz bir çözümdür. Bu iş için görüştüğümüz Cumhuriyetimizin yetiştirdiği çok önemli sanatçı Prof. Gürer Aykal ve Prof. Orhun Orhon önderliğinde, sanatsal etkinliklerimizi, adım adım geliştirmek ve ilerletmek istiyoruz. orkestrayı adım adım kurmak istiyoruz.
Denizli’ de bir hayli emek vermiş olan değerli mimar ve flütist Cem Erözü ve Mimar Sinan Üniversitesi öğretim üyesi Keman Sanatçısı- Konzertmeister Dr. Mehmet Yasemin, kurucu ekibin içinde yönlendiricilik yapıyorlar.
Birçoklarının, binlerce yıldır almaya çalıştığı, hatta keşif için gönderilen bir Romalı Generalin merkeze verdiği raporunda “Dağlarından Yağ, Ovalarından Bal Akan Çok Varsıl Bir Yer” olarak nitelendirdiği coğrafyada yaşıyoruz çok şükür ki…
Kentimiz sınırları içinde, tarihin yüzlerce yıllık derinliklerinden günümüze ulaşmış bir çok antik mekan da, eşsiz bir ayrıcalık sağlıyor bizlere…
Açık Hava Tiyatroları, İncilipınar N. Zeybekçi Kültür Tesisleri, Leodikya Ören Yeri, Pamukkale, Hierapolis, Tripolis, Afrodisyas gibi eski yerleşimleri ve bunların amfileri… Müzik, doğa ve tarihin, eşine az rastlanır buluşmalarına tanıklık edecek Denizli için bu dernek ve orkestra, şehrin kültürel niteliğini, hak etmiş olduğu çeşitli boyutlarda geliştirecektir.
Çağdaş ve nitelikli yaşama bağlantı; ancak yüksek nitelikli sanat ile oluyor. Bu açıdan, günümüzde zor yaşam koşulları içinde olan konser müzisyenlerinden genç ve en yüksek kapasiteli olanlarını, Denizli’ ye getirmek ve onları, bu kentin eşsiz kültürel potansiyeline kalıcı olarak kazandırmak, derneğimizin öncelikleri arasında yer almaktadır.
İlk kuruluş aşamasında, farklı bölgelerden gelerek, kurulumuna destek olacak orkestra üyeleri, Denizli de yaşamakta olan Genç Müzisyenlerin de yetişmesine model olabilecektir. Bu teşvik ve motivasyonla, ileriki yıllarda orkestra, bu genç kuşaklardan beslenebilecektir. Çeşitli değişim programları ile orkestranın vizyonu genişletilirken, Denizli, uluslararası sanat platformlarında da temsil edilebilecektir.
Bu kadar geniş etki alanı olabilecek kurumu hayata geçirebilmek ve yaşatmak şüphesiz ağır mesai ve fedakarlık gerektiren bir uğraştır. Bu amaçla kurulan dernek, gittikçe artan destek ve ilgiyle, yoluna devam etmektedir.
Orkestrayı oluşturacak müzisyenlerin geçimlerini garanti altına, derneğin ilk amaçlarından biridir. Bunun için, kişi başı aylık bilet aboneliği ve çeşitli iş kollarından birçok şirketin aynî yada nakdi Reklamlarını almak ile kalıcı kadrosu olan bir Kurumun devamlılığı planlanmaktadır.
İlk yıl hazırlıklara harcanacak (bina kiralanması, sahne inşaası, taşınma, yapılanma, ışık ve ses tekniği, giysiler, enstrümanlar, provalar, uyum …) sonraki 5 yılda da orkestranın gelişkin bir yapı olmasına çalışılacaktır. 5 yılın sonunda orkestranın büyük ölçüde gelirleriyle kendisini finanse edebilmesi umulmaktadır.
Abonelik ödemelerine karşı, bir teşekkür olarak, alınacak biletlerde, bağış miktarı kadar indirim yapılabilecek, yada sezonluk bilet, indirimli olarak satılabilecektir.
Kurumun küçük katkılardan oluşan bir dernek yoluyla kurulması sahiplenilmesini kolaylaştıracak ve düzeyi düşmeden uzun yıllar boyunca sürmesini sağlayacaktır. Örnek alınan; dünyanın en iyi orkestralarından biri olarak kabul edilen Hollanda’nın 750 bin nüfuslu kenti Amsterdam’daki Conzertgebau Orkestrası, 1888 yılında bu yaklaşımla kurulmuş ve 133 yıldır yaşamakta olup makul fiyata bilet satabilmektedir.
Böylesine bir oluşumun, büyük bir firma çatısı altında gerçekleşmesi yönünde fikirler olmasına karşı, Kent Halkı ve Sivil Toplum Kuruluşları ile içiçe geçmiş ve desteğini bu kesimlerden almış bir kurumun, devamlılığı ve sahiplenilmesi, bir çok örnekte olduğu gibi, daha başarılı bir süreci de beraberinde getirmektedir. Aksi takdirde, bazı kişisel algılar, ayrımcılık yaratılmasına ve yanlış algılara neden olurken, performansın da düşmesine sebep olabiliyor.
İlk oluşum anından itibaren, kuruluş felsefesini her daim koruyabilecek iddialı, medeni cesareti yüksek ve objektif, yapıcı, iyimser kişilerin, fedakarca sahiplenmesi ve takipçi olması gerekmektedir. Yapılacak en büyük desteklerden biri de senfonik müziğin yaygınlaşmasını, kaliteli müziğin anlaşılmasını, izlenmesini ve temiz niyetimizin anlaşılmasını sağlamaktır.
Pamukkale Filarmoni Derneği